Balkan Çalışmaları Uzmanı
Haber
Kosova Başbakanı Albin Kurti, Belçika’da Avrupa Birliği (AB) arabuluculuğunda gerçekleştirilen Belgrad-Priştine Diyalog Toplantısı kapsamındaki üçlü görüşmede Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic bir araya gelmeyi reddetti. (milliyet.com.tr, 27.06.2024)
POLSAM Haber Analizi
26 Haziran 2024 tarihinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Birliği’ne üyelik süreci kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan Sırbistan – Kosova ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik Belgrad – Priştine Diyalog Toplantısı gerçekleştirilemedi. Konu ile ilgili açıklama yapan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, görüşmenin gerçekleşmemesinin sebebini Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin, diyaloğun devam edebilmesi için 3 şart sürdüğünü ileri sürmesi olarak belirtti.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ise bu durum karşısında daha alaycı bir tutum takınarak toplantının yapılamamasının nedenini, Albin Kurti’nin kendisinden nefret etmesi ve kendisini iğrenç bulması olduğu gibi mizahi bir açıklamada bulundu. Bununla beraber diyalog toplantılarının devam etmesini beklediğini, daha alınması gereken çok yol olduğunu ve toplantının gerçekleşmemesinin asıl nedenini AB temsilcilerinden duyulacağını söyledi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in konuya yaklaşımı her ne kadar bu şekilde olsa da Kosova Başbakanı Kurti’nin ortaya koyduğu şartlar tarafların olumlu bir zeminde diyaloğunun devan etmesi ve AB üyelik sürecinde Sırbistan ve Kosova’nın ilerleme kaydedebilmesi açısından oldukça önemli görünüyor.
Josep Borrell’in açıklamalarına göre Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin öne sürdüğü şartlardan ilki, temel anlaşmaların hükümet başkanları tarafından imzalanarak resmiyet kazandırılmasıdır. Kosova’nın 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilanından beri Sırbistan, Kosova’yı tanımamakta, uluslararası alanda tanınmasına engel olmaya yönelik çalışmalar yapmaktadır. Sırbistan’ın Aralık 2009’da AB’ye üyelik başvurusu yapmasıyla AB Sırbistan’a üyelik için Kosova ile ilişkilerin normalleştirilmesini koşulluluk ilkesi gereğince şart koşmuştur. 2013 yılında Sırbistan ve Kosova arasında imzalanan Brüksel Anlaşması ile iki taraf arasında diyaloğun başlaması ile ilgili önemli yol katedilmiş, Kosova’daki Sırp azınlığın entegrasyonu ve iki tarafın birbirlerinin AB üyelik sürecinde engel oluşturmayacağına dair de söz verilmişti. Fakat Sırbistan tarafı bu anlaşmanın Kosova’nın tanınması ile ilgili olmadığına dair daha sonra söylemlerde bulunmuştur. Sırbistan’ın bu tutumu iki tarafın diyaloğunun sürmesi açısından sorun arz etmektedir.
Albin Kurti’nin öne sürdüğü ikinci şart ise Sırbistan Eski Başbakanı Ana Brnabiç’in Kosova’nın tanınması ile ilgili AB Dış İlişkiler Servisi’ne yazdığı çekince mektubunun geri çekilmesidir. 14 Aralık 2023 tarihli bu mektupta Ana Brnabiç, Kosova ile ilişkilerin normalleşmesi kapsamında yapılan anlaşmalarda belirtilen Kosova’nın “de facto” (fiili) ve “de jure” (hukuki) tanınmasını reddetmiştir. Ayrıca mektubun sonunda Kosova’nın Sırbistan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtmiştir. Sırbistan – Kosova diyaloğunda her ne kadar sorunlar olsa da Kosova’nın tanınmamasına dair Sırbistan Eski Başbakanı Ana Brnabiç’in bu mektubu bu konudaki ilk resmi yazı olması dolayısı ile oldukça önemlidir. Bu nedenle Albin Kurti’nin bu şartı, ülkesinin bağımsızlığının söz konusu olduğu durumda önemlidir.
Kosova Başbakanı Kurti’nin üçüncü şartı ise 24 Eylül 2023 tarihinde Kosova’nın kuzeyindeki Banjska’da bir Sırp paramiliter grubun saldırısı sonucu bir Kosovalı güvenlik görevlisinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan olayda bu saldırıyı yöneten ve bunu kendisi de söyleyen Lista Sırpska (Sırp Listesi) adındaki azınlık Sırp partisi başkan yardımcısı Milan Radoiçiç’in Kosova yargısına teslim edilmesini istemesidir. Kurti bu saldırının Sırbistan tarafından organize edildiğini iddia etmiştir. Saldırıda etkisiz hale getirilen üç saldırgandan birinin Sırbistan gizli servisi üyesi olduğu ve bir diğerinin ise Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in oğlunun bir arkadaşı olduğu iddiaları da mevcuttur. Bu durum iki taraf arasındaki ilişkileri oldukça olumsuz etkilemiştir. Bu saldırıdan itibaren iki ülke liderleri arasında bir görüşme gerçekleşmemiştir. Bu olaydan sonra görüşmeler konu ile ilgili tarafların diğer temsilcileri arasında yürütülmüştür.
Sırbistan – Kosova diyaloğunun mevcut bu durumu AB’nin Sırbistan’a Kosova ile ilgili sorunların çözümü ve ilişkilerin normalleştirilmesi bağlamında AB üyeliğinde öne sürdüğü önemli bir koşul olarak taraflar arasında bir ölçüde diyaloğun kurulması ve ilişkilerin geliştirilmesini sağlamış olsa da Sırbistan, Kosova meselesini mümkün olduğu kadar bu ülkenin tanınmamasını sağlayarak uzatmaya çalışmaktadır. Bunun sebebi Sırbistan’ın Kosova meselesini kendi lehine olacak şekilde uluslararası konjonktürün değişmesini beklemesi ve tanınmaya engel olamayacaksa bile mümkün olduğunca bu ülke üzerindeki çıkarlarını özellikle Sırp azınlıklar bağlamında güvenceye almasını sağlamaya çalışmasıdır. Son AB Parlamento Seçimlerinde sağ partilerin yükselişi ve Ukrayna Savaşı’ndaki belirsizlik Sırbistan’ın bu tutumunda elini güçlendiren bir öğe olarak gözükmektedir. Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin öne sürdüğü şartlar ise Kosova’nın bağımsızlığı ve tanınması açısından önemli olmakta ve taraflar arasındaki diyaloğun olumlu bir bağlamda gerçekleşmesi ve AB üyelik sürecinin ilerlemesinde önemli olmaktadır.