Yasir Demiren
Siyaset Bilimi Uzmanı
Sürdürülebilir kalkınma kavramı, ilk olarak 1972 yılında Roma Kulübü’nün yayımladığı “Büyümenin Sınırları” raporuyla temellendirilmiştir. Bu rapor, tükenebilir doğal kaynakların sürdürülemez tüketim eğilimleri sonucunda hızla tükeneceğini öngörmüş ve bu doğrultuda sürdürülebilir kalkınma ihtiyacına dikkat çekmiştir (Connelly, Smith, Benson, and Saunders, 2012). Aynı yıl düzenlenen Stockholm Konferansı’nda bu rapor, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının temelini oluşturmuş ve bu kavram çevresel sorunların çözümünde öncelikli bir mesele olarak ele alınmıştır (Kayhan, 2013). 1982 yılında Birleşmiş Milletler bünyesinde oluşturulan Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyon tarafından hazırlanan ve 1987 yılında yayımlanan “Ortak Geleceğimiz” raporu, sürdürülebilir kalkınma kavramını tanımlamış ve kapsamlı bir yol haritası sunmuştur. Sonraki yıllarda Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen uluslararası konferanslarda sürdürülebilir kalkınma, temel bir gündem maddesi haline gelmiştir (WCED, 1991).
Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma politikalarındaki ilk önemli adımlardan biri, 1992 yılında katıldığı Rio Zirvesi ile “Gündem 21” ilkelerini benimsemesi olmuştur. Rio Zirvesi’nin ardından Türkiye, sürdürülebilir kalkınma alanında çeşitli politika düzenlemeleri yapmaya başlamıştır. 2000’li yıllarda AB ile adaylık süreci, sürdürülebilir kalkınma politikalarının Türkiye’nin kalkınma stratejilerine entegrasyonu açısından büyük bir itici güç olmuştur. Bu dönemde Türkiye, çevre yönetimi, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve sosyal kalkınma alanlarında önemli yasal düzenlemelere gitmiştir. Özellikle 2007 yılında kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi ve Eylem Planı, Türkiye’nin bu alandaki adımlarını daha kurumsal ve planlı hale getirmiştir. Bu plan, Türkiye’nin ekonomik büyümesini çevresel ve sosyal boyutlarla dengeleyerek gerçekleştirmesini amaçlamıştır (Özmehmet, 2008; Görmez, 2018).
Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma Politikalarının Gelişimi
Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma alanındaki politikaları, 1970’lerden itibaren çevresel koruma ekseninde şekillenmeye başlamış ve Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ile ilk kez sanayinin çevreye duyarlı bir şekilde olması yer verilmiştir. 1978’de Çevre Koruma Müsteşarlığı’nın kurulması, çevresel sürdürülebilirlik politikalarının ilk kurumsal adımı olarak kabul edilebilir. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı ile sürdürülebilir kalkınma anlayışı uluslararası ölçekte kabul edilen normlara uygun hale getirilmiş ve çevre yönetimi, ekonomik gelişme ve sosyal adaletin bir arada ele alınması gerektiği vurgulanmıştır (Altunbaş, 2004).
2000’li yıllara gelindiğinde ise Türkiye, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini AB ile entegrasyon süreci çerçevesinde daha da ileri taşımıştır. Bu dönemde çevre, enerji ve sosyal kalkınma konularında pek çok yasal düzenleme yapılmıştır. Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile sürdürülebilir kalkınma kavramı resmen kalkınma planlarında yer almaya başlamış ve devletin tüm kurumlarında sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu süreçte atık yönetimi konusunda somut adımlar atılmış, atık seviyesinin azaltılması ve geri dönüşümün önemine dikkat çekilmiştir. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ise sürdürülebilir kalkınmanın sadece devlet organları tarafından değil, aynı zamanda toplumsal katılımla desteklenmesi gerektiği belirtilmiştir (Görmez, 2018; Altunbaş, 2004). Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı, Avrupa Birliği uyum süreciyle paralel olarak Birleşmiş Milletler ve AB’nin sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin kararlarını kabul etmiştir. Çevresel, ekonomik ve sosyal zararların, bu zararları yaratanlar tarafından telafi edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Altyapı ve üstyapı yatırımlarında çok boyutlu değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir (Görmez, 2018; Resmi Gazete, 2007). Onuncu, On Birinci ve On İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planları’nda, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen kalkınma hedefleri entegre edilmiş ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma politikaları, diğer Avrupa ve Birleşmiş Milletler ülkeleri ile uyumlu bir şekilde sürdürülmüştür.
Günümüzde Türkiye, sürdürülebilir kalkınmayı ulusal kalkınma planları ve stratejik belgelerde belirgin bir şekilde vurgulamaktadır. 12. Kalkınma Planı (2024-2029) ve Birleşmiş Milletler’e sunulan Ulusal Gönüllü Gözden Geçirme Raporu, sürdürülebilir kalkınmanın Türkiye’nin kalkınma politikalarının merkezinde olduğunu göstermektedir. Türkiye, enerji politikalarında yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmekte, atık yönetiminde geri dönüşüm oranlarını artırmakta ve sosyal politikalarla yoksulluğun azaltılması hedeflerine odaklanmaktadır. Bununla birlikte, çevresel koruma ile ekonomik büyüme arasındaki dengenin sağlanması, sürdürülebilir kalkınmanın tam anlamıyla uygulanabilmesi için kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Türkiye, sürdürülebilir kalkınmayı ilk olarak çevresel boyutta Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’na dahil etmiştir. Daha sonraki kalkınma planlarında çevresel sürdürülebilirliği öncelik olarak belirlemiş ve Altıncı Kalkınma Planı ile birlikte, sürdürülebilir kalkınmayı sadece çevresel değil, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ele almıştır. AB uyum süreci ve Birleşmiş Milletler üyeliği çerçevesinde, sürdürülebilir kalkınma hedefleri, kalkınma planlarına entegre edilmiştir.
Kaynakça
Altunbaş, D. (2004). Uluslararası sürdürülebilir kalkınma ekseninde Türkiye’deki kurumsal değişimlere bir bakış. Yönetim Bilimleri Dergisi, 1(1-2), 103-118.
Connelly, J., Smith, G., Benson, D., and Saunders, C. (2012). Politics and the environment from theory to practice. Abingdon: Routledge.
Dokuzuncu Kalkınma Planı. (2006, Temmuz 1). Resmi Gazete (Sayı: 26215 (Mükerrer)). Erişim Adresi: https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Dokuzuncu_Kalkinma_Plani-2007-2013.pdf
Görmez, K. (2018). Çevre sorunları. İstanbul: Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık.
Özmehmet, E. (2008). Dünyada ve Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma yaklaşımları. Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, 3(12), 1853-1876. 109 https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/179214 (Erişim Tarihi:17.05.2024).
WCED. (1991). Ortak geleceğimiz (3 b.). (B. Çorakçı, Çev.) Ankara: Türkiye Çevre Sorunları Vakfı.