
Saksonya eyaletinin Riesa kentinde düzenlenen Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin konferansında, parti yetkilileri ülkenin siyasi ve ekonomik geleceğini derinden etkileyebilecek tartışmalı bir manifesto sundu. Planlar arasında Almanya’nın sınırlarını kapatma, Rusya’dan gaz alımını sürdürme ve Avrupa Birliği’ni (AB) fiilen parçalama hedefleri yer aldı.
Alman basınına göre, konferansta kabul edilen manifestoda şu adımlar da öne çıkıyor: Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme, Euro’yu para birimi olarak kullanmayı bırakma ve Avrupa’da yeni bir eyaletler konfederasyonu kurma.
Parti lideri Alice Weidel’in kullandığı “yeniden göç ettirme” ifadesi ise kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu söylemin, göçmen kökenlilerin kitlesel şekilde “ülkelerine geri gönderilmesi” anlamına geldiği düşünülüyor. Daha önce bu tartışmalı kavrama mesafeli yaklaşan Weidel, konferans sırasında yaptığı açıklamalarda bu duruşunu tersine çevirdi. Delegelere hitaben, “Size dürüst olmalıyım: Buna yeniden göç ettirme deniyorsa, öyle olacaktır,” diyerek partinin bu politikaya olan kararlılığını vurguladı.
Konferansın düzenlendiği sırada, Riesa sokaklarında binlerce AfD karşıtı protestocu toplandı. Eylemciler, toplantının yapıldığı salona erişiAmi engellemek için çeşitli protesto gösterileri düzenledi. Weidel ise dışarıdaki protestocuları “solcu çete” olarak nitelendirerek tansiyonu yükseltti.
AfD’nin “yeniden göç ettirme” politikası, geçtiğimiz yıl parti için büyük bir skandala yol açmıştı. Üst düzey parti yetkililerinin, neo-Nazi geçmişi bulunan Avusturyalı aşırı sağcı Martin Sellner ile aynı toplantıya katıldığının ortaya çıkması, ülke genelinde parti karşıtı geniş çaplı eylemlere sebep olmuştu. Sellner, mülteciler, oturum hakkına sahip yabancılar ve “asimile olmayan” vatandaşların kitlesel olarak ülkelerine geri gönderilmesini savunuyordu.
Bu bağlamda, AfD’nin bu tartışmalı politikalar üzerinden kamuoyu desteği araması, hem Almanya’da hem de Avrupa genelinde ciddi bir bölünme ve direnişle karşı karşıya kalacağının sinyallerini veriyor.
Almanya için Alternatif (AfD) Partisi Hamburg Eyalet Meclis Grubu Başkanı Dirk Nockemann, Hamburg’da partisi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, Almanya’nın ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik, Hamburg Belediye Binası’nda düzenlendi ve AfD lideri Alice Weidel’in katılımıyla büyük ilgi topladı.
Nockemann, radikal İslamlaşmaya karşı olduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Hamburg’da gördüğümüz radikal İslamlaşma kabul edilemez. Sokaklarda insanların İslami bir devlet talep ettiğine tanık oluyoruz ve biz bunu kesinlikle reddediyoruz. Almanya, eğitimli bir millet olarak dini bir devlet değil, seküler yasalar, demokrasi ve ifade özgürlüğü ile yönetilmeyi savunmaktadır.”
Etkinlik sırasında Rûdaw muhabiri Ala Şali’ye açıklamalarda bulunan Nockemann, yaklaşan seçimler ve partinin politikaları hakkında soruları yanıtladı. Hamburg Belediye Binası’ndaki etkinliğe katılımın yüksek olduğunu vurgulayan Nockemann, şu bilgileri paylaştı:
“Sadece Hamburg belediyesinde 840 üyemiz var. Doğal olarak Alice Weidel herkesin ilgisini çekiyor. Kendine güvenen, eğitimli ve yetkin bir ekonomist olan Weidel, partimizin en güçlü temsilcilerinden biridir. Böyle bir lidere sahip olduğumuz için çok şanslıyız.”
Almanya Ekonomik Krizin Eşiğinde
Nockemann, AfD’nin artan oy oranlarına ilişkin soruya da yanıt verdi:
“İnsanlar, siyasetin yıllardır verdiği vaatlerin gerçekleşmediğini fark ediyor. Almanya şu anda dramatik bir ekonomik çöküşle karşı karşıya. Sanayi, özellikle enerji sektörü, sürdürülebilir olmaktan çıktı. Üretim maliyetleri çok yüksek ve sanayimiz rekabet gücünü kaybediyor. Bu, halkın net bir şekilde gördüğü önemli bir sorun.”
Nockemann’ın açıklamaları, AfD’nin mevcut politikalarını ve Almanya’daki ekonomik durumu öne çıkararak, partinin yaklaşan seçimlerde izlediği stratejiyi gözler önüne serdi.
AfD’nin Tartışmalı Seçim Kampanyası Karlsruhe’de Büyük Bir Protesto Başlattı
Baden bölgesinde Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin seçim kampanyası, dağıtılan uçak bileti şeklindeki reklam broşürleriyle manşetlere çıktı. Yaklaşık 30.000 adet broşürde, AfD’nin federal seçimlerde zafer kazanması durumunda “yasadışı göçmenlerin güvenli menşe ülkelerine dönecekleri” açıkça belirtiliyordu.
Broşürlerin arka yüzünde, daha sıkı bir göç politikası için toplam beş talep yer alıyordu. AfD, broşürlerin herhangi bir sınırlama veya ön koşul olmaksızın dağıtıldığını savundu. Ancak Sol Parti, reklamların çoğunlukla yabancı isimlere sahip bireylerin posta kutularına bırakıldığını iddia etti.
Hükümetten ve Polis Yetkililerinden Tepkiler
Polis, broşür dağıtımıyla ilgili olarak isyan şüphesiyle soruşturma başlattı. Federal hükümet adına konuşan sözcü Steffen Hebestreit, bu eylemi “tatsız” olarak nitelendirdi ve olayın güvenlik birimlerinin ilgilenmesi gereken bir mesele olduğunu belirtti. Hebestreit, “Bu duruma kamuoyunda öfke duymak herkesin sorumluluğudur; bunu tavsiye ediyorum,” ifadelerini kullandı.
CDU’dan Serap Güler’in Eleştirisi
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi ve Federal Meclis milletvekili Serap Güler, AfD’nin seçim kampanyasına sert tepki gösterdi. Güler, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, AfD’yi “düne döndürmek” istediğini vurgulayarak ironik bir şekilde “Biz de AfD’ye bir uçak bileti düzenledik,” ifadelerini kullandı.
Güler’in paylaştığı sembolik biletin detayları dikkat çekiciydi. Yolcu olarak “AfD” yazarken, uçuş saati “19.33” olarak belirtilmişti. Bu, AfD’nin politik duruşuna yönelik açık bir gönderme niteliği taşıyordu. Biletin varış noktası ise “siyasi belirsizlik” olarak belirtilmişti. Güler’in bu eylemi, AfD’nin Almanya’yı “karanlık zamanlara geri döndürmek istediği” yönündeki eleştirisini güçlendirdi.
Almanya’nın Karlsruhe kentinde, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin tartışmalı seçim kampanyasına karşı binlerce kişi sokaklara döküldü. Cumartesi günü Karlsruhe’nin pazar meydanı, “Bize karşı değil, bizimle” sloganıyla gerçekleştirilen protestoyla tamamen doldu. Göstericiler, AfD’nin “sınır dışı biletleri” adıyla dağıttığı ve uçak biletlerini andıran el ilanlarına tepki gösterdi.
Polis kaynaklarına göre, protestoya yaklaşık 3.500 kişi katıldı. Organizatörler başlangıçta yalnızca 500 katılımcı beklerken, etkinliğe olan yoğun ilgi dikkat çekti. Gösteri, öğleden sonraya kadar barışçıl bir şekilde devam etti. Meydanda her yaştan insanın yanı sıra çocuklu ailelerin ve göçmenlerin de bulunduğu gözlemlendi. Göçmen gruplar, “Bize karşı değil, bizimle” çağrısını yineleyerek dayanışma mesajı verdi.
Protesto sırasında taşınan pankartlarda “AfD’ye oy vermek 1933’te yapıldı” ve “Nazilerle kucaklaşmazsınız” gibi ifadeler yer aldı. Meydan, gökkuşağı bayrakları ve “Hep birlikte faşizme karşı, hep birlikte ırkçılığa karşı” sloganlarıyla renklendi.
AfD’nin seçim kampanyası kapsamında kullandığı “sınır dışı biletleri,” partinin göçmen karşıtı söylemini ve politikalarını simgeliyor. Ancak bu kampanya, Almanya’nın dört bir yanında yükselen tepkilere yol açtı. Karlsruhe’deki protesto, farklı toplumsal grupların bir araya gelerek ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı güçlü bir duruş sergilediğinin bir göstergesi oldu.
AfD’nin Brandenburg Seçim Videosu Tepki Topladı: Para Cezası Gündemde
Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin Brandenburg eyaleti için hazırladığı bir seçim kampanyası videosu, tartışmalı içeriği nedeniyle eleştirilerin hedefinde. Videoda Afrika veya Orta Doğu kökenli kişiler, tehdit unsuru olarak gösteriliyor. Bu nedenle, video içeriklerinin artık çocuklar ve gençler tarafından erişilemez hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor.
22 Eylül 2024’te Brandenburg eyaletinde gerçekleşen parlamento seçimleri sırasında yayınlanan bu video, hala AfD’nin çeşitli sosyal medya kanallarında yer alıyor. Ancak Brandenburg AfD bölgesel birliği, bu video nedeniyle para cezasıyla karşı karşıya kalabilir.
Eyalet Medya Yetkilileri Gençlik Medyasını Koruma Komisyonu (KJM), videonun “çocukların ve gençlerin gelişimini olumsuz etkileyebilecek içerikler” barındırdığına hükmetti. Koyu tenli kişilerin “tehditkar bir şekilde” gösterilmesini eleştiren Berlin-Brandenburg Medya Otoritesi (MABB) Müdürü Eva Flecken, Eylül ayında bu durumu medya düzenleme süreçlerine taşıdı. KJM uzmanları tarafından incelenen video, ifade özgürlüğü ve siyasi partilerin ayrıcalıklarıyla gençlerin korunması arasında dikkatlice değerlendirildi.
MABB’nin hukuk görevlisi Holtz, bu süreç hakkında şu açıklamayı yaptı: “Gençlerin korunmasına ilişkin endişeleri, ifade özgürlüğü ve siyasi partilerin haklarıyla dikkatlice tarttık. Alınan kararın mahkemede geçerli olacağını düşünüyoruz.”
AfD’nin seçim kampanyasındaki bu içerik, medya etiği, çocuk ve gençlerin korunması ile ifade özgürlüğü arasındaki sınırların tartışılmasına yol açtı. Karar, eyalet genelinde siyasi kampanya içeriklerinin denetlenmesi konusunda emsal teşkil edebilir.
Kaynakça
BBC, Almanya seçimleri: Aşırı sağcı AfD göçmenler için kitlesel sınır dışı istiyor, https://www.bbc.com/turkce/articles/crke4d38jjyo, Erişim Tarihi : 21.01.2025.
AndrewBachner, Tausende gehen gegen „Abschiebetickets“ auf die Straße : Große Anti-AfD Demonstration in Karlsruhe, https://www.bild.de/regional/baden-wuerttemberg/wegen-abschiebetickets-grosse-anti-afd-demonstration-in-karlsruhe-678bca3056e145300e47166c, Erişim Tarihi : 21.01.2025.
UweCuma, Kinder dürfen ihn nicht sehen : Rassistischer Werbeclip wird teuer für die AfD, https://www.bild.de/politik/inland/afd-zwangsgeld-rassistischer-werbeclip-wird-teuer-fuer-die-afd-678e3b05b086b06da79a2f40, Erişim Tarihi : 21.01.2025.
Rudaw, Alman aşırı sağcı AfD’li siyasetçi: Dramatik bir ekonomik yıkımla ile karşı karşıyayız, https://www.rudaw.net/turkish/world/200120252, Erişim Tarihi : 21.01.2025.
Berliner Zeitung, AfD verteilt „Abschiebetickets“ an Ausländer – jetzt kontert die CDU, https://www.berliner-zeitung.de/news/afd-verteilt-abschiebetickets-an-auslaender-jetzt-kontert-die-cdu-li.2289779, Erişim Tarihi : 21.01.2025.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı