BATI’NIN UKRAYNA KOZU TÜKENDİ

Hasan Birgül

Dış Politika Araştırmacısı

Rusya karşısında Ukrayna’ya zafer vaat eden strateji çöktü. Moskova artık hem savaş alanında hem masada üstün. Batı’nın elinde Kiev’i kurtaracak yeni bir koz kalmadı.

Bazı savaşlar zaferle, bazıları müzakere edilmiş bir barışla biter. Ama tarihte hiçbir savaş adaletle sona ermedi. Bugün Ukrayna için de acı gerçek budur.

Üç yıldır Batı başkentlerinde pompalanan “Ukrayna kazanacak, Putin kaybedecek” söylemi çökmüştür. Çünkü sahada Moskova hâlâ ilerlemekte, Batı’nın verdiği destek ise artık yetersiz kalmaktadır. Trump’ın son çıkışı “Putin anlaşma istiyor” sözleri, Batı’nın büyülü düşünce çağını kapatmıştır.

Putin’in hedefi yalnızca Ukrayna topraklarını almak değil. Onun stratejisi, Kiev’in bağımsızlığını sınırlamak; siyasi ve kültürel olarak Ukrayna’yı Rusya’ya bağımlı hale getirmektir. Bunların başında Toprak talepleri: Donetsk ve Luhansk’ın kalan kısımlarının teslim edilmesi, Kırım’ın resmen tanınması. Askerden arındırma: Ukrayna ordusunun kapasitesinin düşürülmesi, NATO üyeliğinden anayasal güvenceyle vazgeçilmesi. Denazifikasyon talepleri: Rusça ’ya resmi statü, Rusya yanlısı kilise ve medyanın serbest bırakılması, Moskova’ya yakın oligarkların mallarının iadesi.

Bu taleplerin herhangi birini kabul etmek, Kiev için siyasi intihar olur. Ama Putin masaya işte bu şartlarla oturdu. Batı’nın Çaresizliği başlangıçta, milyarlarca dolarlık yardım paketleri ve silah desteğiyle Ukrayna’nın yanında olduğunu gösterdi ama bugün tablo farklı. Ekonomik gerçekler: Avrupa, Moskova’ya enerji için Kiev’e verdiğinden çok daha fazla para ödedi. Bu çelişki Batı’nın samimiyetini net olarak sorgulatıyor.

ABD’nin öncelik kaybı: Washington için Ukrayna artık stratejik öncelik değil. Trump’ın çıkışı bunun kanıtı. ABD bu savaşı bitirmek istiyor. NATO’nun sınırları: Ukrayna’ya gerçek bir güvenlik garantisi sunamayan NATO, Moskova’nın istediği kozlardan birini fiilen kabul etmiş durumda. Batı’nın eli zayıf, Moskova’nın eli ise güçlü. Bu da masadaki dengeleri retorik açısından belirlemiş oluyor. Koşullara baktığımız zaman AB ve Zelenski şu an çıkmazda ve söylemleriyle ortamı daha da gerginleştiriyorlar.

Zelenski ’nin Putin’in taleplerini kabul ederse: Ordu ve toplum bunu “ihanet” olarak görecek. Aşırı milliyetçiler sokakları dolduracak. Hatta ordu içinde emirlerin reddedilmesi ve yeni bir Maidan ayaklanması yaşanabilir. Kabul etmezse: Batı desteğini kaybetmiş bir Ukrayna, askeri olarak direnemez. Moskova savaş alanında yıpratarak Kiev’i teslim alır. Zaten girmişti fakat şimdi temelli yerleşim sağlayacak. Kısacası Kiev, kabul edilemez ile imkânsız arasında sıkışmış durumda.

Trump’ın işaret ettiği toprak takası senaryosu aslında Rusya’nın kazanımlarını meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramayacak. Ukrayna gerçek topraklarından vazgeçecek; karşılığında Putin’in kâğıt üzerinde ilan ettiği “hayali” kazanımlar devreye girecek. Batı, kendi kamuoyuna “barışı sağladık” mesajı verecek. Ama bu, Ukrayna için ağır bir istemsiz teslimiyet olacak gibi gözüküyor.

Önümüzdeki gerçekliğe odaklanırsakbu hibrit savaşın son ayağında tablo nettir:

  • Rusya, ekonomik yaptırımların yükünü kaldırmayı başardı.
  • Ukrayna hem insan gücü hem mali kaynak açısından tükeniyor.
  • Batı, artık Ukrayna’ya yeni bir stratejik çıkış sunamıyor.

Kiev için tek güvenlik garantisi Batı’dan gelecek silah desteği olabilir. Ancak bu desteğin sürdürülebilirliği bile şüpheli. Ukrayna için savaşın son aşamasına girildi. Masada da sahada da üstünlük Moskova’da. Batı’nın büyülü düşünce dönemi sona erdi; elinde Ukrayna’yı kurtaracak yeni bir koz kalmadı. Kiev’in önünde yalnızca iki seçenek kaldı:

  1. Moskova’nın şartlarını kabul edip bağımsızlığının bir kısmını korumak.
  2. Direnip ağır bir çöküş yaşamak.

Tarihte adaletle biten savaş olmamıştır. Ukrayna’nın önündeki yol da bu gerçeğin acı bir tekrarından ibaret.

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Yazar Hasan Birgül

Diğer Yazımız

ALASKA VE WASHİNGTON ZİRVELERİ IŞIĞINDA RUSYA-UKRAYNA BARIŞ ARAYIŞLARI

Ahmet Ziya GÖKALP Siyaset Bilimi Uzmanı Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgali, uluslararası sistemin çehresini derinden değiştiren …