POLSAM | POLİTİK STRATEJİLER ARAŞTIRMA MERKEZİ
Sporcuların yetenek ve başarılarını ortaya çıkarması ve daha iyi performans gösterebilmesi için fiziksel gücün ve yeteneklerin yanında zihinsel sağlamlığın da güçlü olması gerekir. Performans kaygısı, sporcuların karşılaşma öncesinde veya karşılaşma esnasında yaşadığı endişe ve baskı durumunu ifade eder. Bu kaygı doğru yönlendirildiğinde motivasyonda ve yeteneklerini sergilemede artış yaşanacağı gibi kontrol altına alınamadığında performansı olumsuz etkileyen bir durum haline gelir. Bu sezon BAL ( Bölgesel Amatör Ligi) liginde forma giyen Eskişehirspor oyuncuları da performans kaygısı yaşıyor gibi görünüyor.
Bu yıl futbol ruhu şehir geneline yayılmış durumda. Yönetimin değişmesi, taraftarların da takıma yönelik umutlarının artmasında etkili oldu. Bunun yanında yerel yönetimlerin de desteğini alan takımda baskı her zamankinden daha fazla. Oyuncuların sezon başında yüksek performans ile başlaması takım üzerindeki baskıyı daha da artırdı ve takımın performansında dalgalanmalar yaşanmaya başladı. Bu durum Eskişehirspor oyuncularında performans kaygısının yansıması olarak düşünülebilir.
Performans kaygısı takımların başarılarını doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Sporculardan yüksek beklentiler, Manavgat Belediyespor ile Eskişehirspor arasında yaşanan güçlü rekabet, takım oyuncularının zihinsel olarak baskı altında hissetmesi, takımın potansiyelinin daha altında kalan sonuçlar almasına neden oluyor.
Eskişehirspor’un yaşadığını düşündüğüm performans kaygısını yönetebilmek ve bu kaygıyı itici güç olarak kullanabilmesi için çeşitli stratejiler kullanması önümüzdeki maçlarda göstereceği performansı büyük ölçüde etkileyebilir. Sporcuların gevşeme çalışmaları ve odaklanma egzersizleri yaparak kaygıyı kontrol altında tutmayı öğrenmeleri sağlanabilir. Motivasyon artırmak için gerçekçi hedefler belirleyerek odaklı bir yaklaşım izlenmesi, takımın başarısını ve istikrarını sağlamada kilit rol oynayacaktır.
