Ukrayna’ya F-16 Teslim Süreci ve Savaşın Gelişimi

Mustafa Metin Kaşlılar

Dış Politika Uzmanı

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan süreç hala sürmekte ve savaşın daha da uzayacağı şüphesiz görünmektedir. Savaşın başlaması ile birlikte özellikle Rusya’ya büyük ölçüde şans veren kurumların yanılması, Ukrayna’ya olan desteğin devamlı olarak sürmesi ve Ukrayna’nın oldukça dirençli savunması savaşın gidişatını büyük oranda etkilemiştir.

Savaşın başından itibaren Ukrayna’ya en büyük desteği veren taraf Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) olmuştur. 2024 yılı itibariyle ABD’nin Ukrayna’ya yardımı 70-80 milyar dolar arasındayken; AB’nin Ukrayna’ya olan yardımı ise 80-90 milyar dolar civarındadır. Savaşın başından bugüne kadar geçen süre içinde ise toplam yardım seviyesi 150-170 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu rakamlar sürekli güncellense de yardım seviyeleri oldukça yüksek ve askerî açıdan da oldukça yardımcı olan bir durumdur. Bu yardım büyük bir alanı kapsarken Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ise Ukrayna’ya önemli bir ek yardım etkisi yaratmıştır. Zira Rusya mali açıdan oldukça kısıtlanmıştır. Rusya bu mali kayıplarını belirli bir süre sonra onarsa da uluslararası toplum tarafından tecrit edilecek vaziyete ulaşmıştır.

Savaşın başından itibaren yaşanan bir diğer önemli olay ise Rusya’nın dondurulan varlıklarının Ukrayna’ya yardım için kullanılmasıdır. Bu dondurulan varlıkların tahmini 200 milyar dolar civarında olduğunu düşünürsek Ukrayna için ciddi derecede ve kendini savunacak seviyede bir yatırım yapmasını sağlayacak bir miktar olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Ayrıca AB bu fonların %90’ını Avrupa Barış Fonu aracılığıyla Ukrayna’nın savunmasına ve askeri olarak desteklenmesine %10’unu ise ülkenin yeniden inşasına yönelik çeşitli programlara aktarılmasına onay vermiştir. Bu durum savaş sonrası Ukrayna’nın imarı için oldukça önemli bir kaynak oluşturacaktır. Rusya ise bu süreç içerisinde hem enerji kartını hem de Ukrayna’ya karşı daha sert askeri kapasitesini kullanacaktır. Doğal süreçte bu şekilde işlemektedir, zira savaşın dozu son günlerde daha da şiddetlenmeye başlamıştır.

Rusya’nın Ukrayna’ya işgal girişiminden itibaren Ukrayna için hazırlanan ve planlanan şey savunma kapasitesinin arttırılması, Rus ordusunun yavaşlatılması ve durdurulması üzerineydi. Bu durumun sağlanması için ise savaşın başından itibaren askerî açıdan Ukrayna’nın kapasitesi arttırılmış, savaş gücü istenen seviyeye getirilmeye çalışılmış ve aynı zamanda modernize savaş ekipmanları ulaştırılmıştır. Bu sayede Ukrayna iki seneyi geçecek şekilde savunmasını oldukça diri tutabildiği gibi belirli bölgelerde Rus ordusuna zarar verebilmiştir. Askeri kapasitesinin arttırılma sürecinin son ayağı ise F-16 teslimatı ile gerçekleştirilmiş ve Ukrayna hava savunma ve kabiliyet açısından istenen seviyeye getirilmiştir. Ukrayna bugüne kadar hem Avrupa ülkelerinden hem de ABD’den toplam 10 adet F-16 savaş uçağı almış ve bu sayının 20’ye çıkarılması muhtemel bir gidişat olarak gözükmektedir. Bununla birlikte eğitim alan Ukrayna pilotları ve Ukrayna ordusu Batı askeri sistemine entegre olmuş vaziyettedir. Bu, gelecek NATO üyeliği için de Ukrayna’nın şansını arttıran eylemlerden biri olacaktır.

Ukrayna’ya verilen F-16 savaş uçakları, Ukrayna’ya savaş alanında oldukça fayda sağlayacaktır. Zira F-16 savaş uçakları hafif ve oldukça çevik bir savaş uçağı olarak öne çıkmaktadır. Aynı zamanda kara saldırıları, havadan keşif, karadan havaya füze rampalarını arama gibi birçok görev icra edebiliyor olması önemli bir avantaj sağlarken; Ukrayna’nın taarruz operasyonları için yeterli seviyede olmadığını da belirtmemiz gerekli.

Bu savaş uçaklarının Ukrayna açısından dezavantajları olur mu olmaz mı tartışmalı bir konu. Ancak oluşabilecek dezavantaj durumu F-16 savaş uçaklarının teknolojik yapıya sahip olup, bakım ve korumasının bir uzmanlık gerektirmesi açısından kaynaklanabilir. Bu durum Ukrayna’nın maddi açıdan daha fazla yardıma muhtaç olacağının net olarak göstergesidir. Ayrıca Rusya, olabildiğince Ukrayna havalimanlarını vurma gayreti içinde. Bu durum da F-16’ların kullanımını Ukrayna için kısıtlayabilir ayrıca bu uçakları korumak için hava savunma sistemleri havalimanlarına çekilebilir. Böyle bir senaryoda da sivil yerleşim yerlerinin Rusya açısından kolay hedef haline geleceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Savaşın son dönemdeki gidişatına baktığımızda, çatışmaların Rus topraklarına da sıçradığını söyleyebiliriz. Özellikle Kursk bölgesinde devam eden çatışmalarda Ukrayna ordusu sınır ötesi saldırı girişimlerinde bulundu. Ukrayna’nın 22. Mekanize Tugayına bağlı askerlerin Rusya’nın Kursk bölgesindeki Nikolayevo-Daryino ve Oleshnya sınır köyleri arasında başlattığı bu girişim savaşın oldukça dozunun arttığını ve gidişatın barışa evrilmediğini göstermektedir. Rusya bu saldırılar karşısında sivil yerleşim yerlerini daha fazla hedef alırken saldırı ağırlığını da arttıracaktır.

Yazar mustafametinkaslilar

Diğer Yazımız

PRIMUM NON NOCERE – ÖNCE ZARAR VERME

Prof. Dr. Ayhan ALTINTAŞ Anadolu Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı, Eczacılık Tarihi ve …