POLSAM | POLİTİK STRATEJİLER ARAŞTIRMA MERKEZİ
Kasım ayında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), bir seçim maratonundan geçecek. Bu süreçte Demokrat Parti adayı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump, yoğun kampanyalarla büyük bir yarış içindeler. Ancak bu yarışta önemli bir başka aktör daha var: Rusya.
Rusya, seçimlere müdahale etmediğini iddia etse de, ABD’de Rus hükümetiyle bağlantılı istihbarat ağları, sosyal medya ve basın kuruluşları aktif rol oynuyor. Bu faaliyetler için büyük miktarda para harcandığı biliniyor. Örneğin, ABD Adalet Bakanlığı, Rus devlet medyası RT’nin, Tennessee merkezli Tenet Medya’ya 10 milyon dolar aktardığını ve bunun üzerine Rus medya kuruluşlarına yönelik vize yaptırımları uygulandığını duyurdu. Bu gelişmeler, Rusya’nın ABD seçimlerindeki etkisinin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Bir diğer dikkat çeken olay, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in Harris’i destekleyeceğini açıklamasının ardından, ABD’deki bazı Rus medya kuruluşlarının Trump lehine açıklamalar yapması oldu. Bu çelişki aslında Trump aleyhine gelişen bir süreci de hazırlıyor. Trump, ilk dönem başkanlığında seçildikten sonra da benzer eleştirilerle karşılaşmıştı. ABD istihbaratı, “Lahta Projesi” adı altında Trump lehine seçimlere müdahale planlarının emrini bizzat Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından verildiğini iddia etti.
Trump, başkanlığı döneminde Rusya’ya karşı sert yaptırımlar uygulayacağına dair açıklamalar yapmış ve ayrıca Putin’in de açıklamaları bu yönde olsa da bu dönemde ciddi bir yaptırım veya savaş tehdidi görülmemişti. Trump, daha çok ekonomik politikalarla ön plana çıkmış ve Çin’in ekonomik yükselişine odaklanmıştır. Bu nedenle, Rusya’yı ekonomik bir tehdit olarak görmediği de aşikâr.
ABD seçimlerindeki diğer bir önemli Rus etkisi, Rusya’nın askeri istihbaratının Demokrat Parti’nin ulusal kampanya faaliyetlerini yürüten organizasyonunun veri tabanlarına sızmasıyla ortaya çıktı. Ayrıca, Rus istihbaratının bazı eyaletlerin seçim veri tabanlarına eriştiği tespit edildi ve ABD İç Güvenlik Bakanlığı bu sorunu çözdüğünü açıkladı. Bu olaylar, Rusya’nın ABD’deki seçim süreçlerine yönelik siber operasyonlarının bir başka örneği olarak dikkat çekiyor diyebiliriz. ABD’li yetkililer, bu operasyonların Trump lehine gerçekleştirildiğini iddia ediyor ve baskı bu yönde artacağı tahmin ediliyor.
Bu gelişmeler, Kasım ayındaki seçimlere kadar tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. ABD, Rusya’nın medya ve istihbarat ağlarını zayıflatmak için çeşitli önlemler almaya başladı diyebiliriz. Dahası bu önlemlerin de artarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Vize rejiminde yapılan değişiklikler, Rus basın mensuplarını hedef alırken, bu tür önlemlerin Rus iş adamlarına yönelik genişleyebileceği de gündeme gelebilir. Ayrıca, Trump’ın Ukrayna konusundaki tutumu, Rusya’yı memnun edecektir. Trump’ın yeniden başkan olması, Avrupa’da tedirginlik yaratacak ve NATO’nun yapısı yeniden sorgulanabilir şekle bürünecektir. Bu tutum Avrupa’nın güvenliğini riske atarken, Rusya lehine gelişmeler sağlayabilir. Rusya, seçim sonrasında beklentilerini daha net bir şekilde ortaya koyacaktır.
