Enes Kılıç
Araştırmacı – Amerika Uzmanı
Javier Milei, geçen yıl iktidara geldiğinde en çok dikkat çeken politikalarından biri, Arjantin ekonomisini dolarize etme planıydı. İlk birkaç ayda bu konuyu pek gündeme getirmese de, reform programının hız kazanması, Meclis’teki zaferleri, yüksek onay oranları ve aylık enflasyonun düşmesiyle birlikte dolarizasyon tartışması tekrar gündeme geldi. Mayıs ayı sonlarında, peso’yu “müze materyali” haline getirme vaadiyle en ayrıntılı dolarizasyon planını açıkladı ve Temmuz başında dolarizasyonun ön koşulu olarak Merkez Bankası borcunu ödemeye odaklanan ekonomik programının “ikinci aşamasını” duyurdu.
Dolarizasyon Nedir?
Dolarizasyon, Arjantin bağlamında dört temel adımı içeriyor. İlk iki adım, piyasadaki peso paranın dolaşımdan kaldırılması ve devletin peso cinsinden borçlarının yeniden dolar cinsinden yapılandırılmasına odaklanıyor. İlk olarak, dolaşımdaki tüm peso paraların yerine dolar geçmesi gerekiyor. Bu işlem, Almanya’nın 2002’de markı euro ile değiştirdiği gibi hemen yapılabileceği gibi, Ekvador’un 2000 yılında dokuz aylık bir süreçte dolarizasyonu tamamlaması gibi kademeli olarak da gerçekleştirilebilir. Her zorluğa farklı çözümler üretilmesinin gerektiği Ekvador’da hükümet, örneğin dolarların kırsal bölgelere zamanında ulaşamayacağından endişe ettiği için Coca-Cola’nın dağıtım ağından yararlanmak zorunda kalmıştı.
Ancak mesele sadece fiziksel parayı değiştirmekle bitmiyor. Aynı zamanda, peso mevduatlarını da dolara çevirmek gerekiyor ve bu tamamen döviz kuruna bağlı. Kur düşük olursa bankalarda panik yaşanabilir, yüksek olduğu durumlarda ise bu hem maliyetli hem de enflasyonist etkiler yaratır. Üçüncü olarak, Merkez Bankası’nın peso cinsinden borçlarının yeniden yapılandırılması gerekiyor. Merkez Bankası’nın kısa vadeli devasa borçları bulunuyor ve bunların dolara çevrilmesi, Arjantin’in sahip olmadığı milyarlarca dolara anında erişimi gerektiği manasına geliyor. Merkez Bankası, önceki hükümetlerin para basma politikasının yol açtığı fazla peso miktarını emmek için bu kısa vadeli borçları ihraç etmişti. Ancak, borç yığını o kadar büyüdü ki, faizi ödemek için daha fazla para basılması gerekti, bu da kısır bir döngü yarattı. Milei, bu sorunu faiz oranlarını düşürerek çözmeye çalıştı, böylece faiz yükünü hafifletmeye çalışırken, aynı zamanda Arjantin peso tahvillerinin getirisini artırarak yatırımcıların ilgisini çekmeye çalıştı. Ancak Merkez Bankası’nın borç yığını hala oldukça büyük ve Milei, bu borç temizlenmeden dolarizasyona geçemeyeceğinin farkında olduğunu belirtiyor.
Dördüncü olarak, Arjantin’in peso cinsinden tahvillerinin de yeniden yapılandırılması gerekiyor. Hükümetin Merkez Bankası borcunu çekici tahviller ihraç ederek absorbe etmeye çalıştığı göz önünde bulundurulduğunda, bu yapılandırmayı gerçekleştirmek için de uzun vadede çok fazla dolara ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. Ancak bu tahviller uzun vadeli olduğundan, en azından bu dolarların hemen gerekli olmayacağı belirtiliyor.
Milei Neden Dolarizasyona Bu Kadar Israrcı?
Milei’in dolarizasyona bu kadar önem vermesinin nedeni, Arjantin Merkez Bankası’na olan güvensizliği. Merkez Bankası’nın para basma alışkanlıklarını, Arjantin’in kronik istikrarsızlığının ana nedeni olarak görüyor ve dolarizasyonla birlikte Merkez Bankası’nı işlevsiz hale getirmeyi hedefliyor. Milei, pesoyu dolara sabitlemek gibi orta yol bir seçenek yerine tamamen ortadan kaldırmayı tercih ediyor. Çünkü Merkez Bankası’nın yine de işleri bozabileceğinden endişe ediyor. Dolarizasyon, gelecekteki yönetimlerin elini de bağlayacak bir adım olarak öne çıkıyor. Milei’e göre bu radikal değişim tamamlandıktan sonra gelecekteki hükümetler, geçmişte olduğu gibi borçlarını ödemek için para basamayacaklar.
Dolarizasyonun Artıları ve Eksileri
Dolarizasyonun iyi bir fikir olup olmadığı konusu hala tartışmalı. Ekonomistler bu konuda hemfikir değil ve çeşitli avantajlar ve dezavantajlar öne sürülüyor. Dolarizasyona karşı olanların en büyük argümanı, Arjantin’in bunu gerçekleştirecek kadar dolar bulmasının imkansız olması. Dolarizasyon için, dolaşımdaki tüm peso parayı geri almak, mevduat sahiplerini bankaların dolarlarının bitmeyeceğine ikna etmek, kısa vadeli borçlarını ödemek ve uzun vadeli yükümlülükleri karşılayabileceklerini yatırımcılara göstermek gerekiyor.
Ancak ne kadar doların gerektiği konusu tartışmalı. Dolarizasyon yanlıları, Milei’in de istediği gibi kademeli olarak yapılan bir geçişin, rezervlerde çok fazla dolara ihtiyaç duyulmayacağı anlamına geldiğini savunuyorlar. Peso devalüasyonunun yıllardır devam etmesi nedeniyle Arjantinlilerin ellerinde birçok dolar bulunduğunu öngörüyorlar. Arjantin Ulusal İstatistik Enstitüsü’ne göre, 2022 sonunda Arjantinlilerin yurtdışında banka hesaplarında, kasalarda ve kayıt dışı olarak yaklaşık 250 milyar dolar bulunduğu tahmin ediliyor. Bu miktar, GSYH’nin %50’sine denk geliyor ve gerekli 50 milyar doların çok üzerinde. Dolarizasyon kampı, dolarizasyon gerçekleştikten sonra bu dolarların Arjantin bankacılık sistemine akacağını ve bankalarda yaşanabilecek paniklerin önüne geçileceğini savunuyor. Ekvador’un dolarizasyon süreci açıklandığında da tam olarak bu yaşanmıştı; bankalar negatif faiz oranları sunmasına rağmen dolarlar sisteme akmıştı.
Ancak dolarizasyona karşı çıkanların bir diğer önemli argümanı, “parasal egemenliğin” kaybedilmesi. Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırma veya düşürme yeteneğini kaybetmesi, daha az bağımsız bir Arjantin’e işaret ediyor. Geçiş durumunda Arjantin’in merkez bankası ABD Federal Rezervi olacak ve Arjantin, Amerikan faiz artırımları veya düşüşleriyle yüzleşmek zorunda kalacak. Herhangi bir faiz artırımı veya düşüşü, Arjantin’in ekonomik koşullarına uymasa bile yaşanacağından, teoride egemenliğinden fedakarlık vermiş olmasının yanı sıra pratikte de Arjantin ekonomisi birde diğerlerinin sorunlarıyla boğuşmak zorunda kalacak. Nitekim, Ekvador ve El Salvador gibi dolarize olmuş Güney Amerika ülkelerinde, düşük enflasyon oranlarına rağmen büyüme oranlarının zayıf kaldığı gözlemleniyor.
Ayrıca ulusal bir para birimiyle para basma yeteneğinin kaybedilmesi, Arjantin’in borçlarını ödeyememesi durumunda acı bir temerrüde sürüklenmesine de yol açabilir. Ancak dolarizasyonu savunanlar, parasal egemenliğin fazla abartıldığını düşünüyorlar. Çünkü Merkez Bankası ve politikacıların, Arjantin’de olduğu gibi, enflasyonu körükleyen miktarlarda para basma alışkanlıkları olduğunda bu egemenliğin kaybedilmesi o kadar da kötü bir şey olmayabilir. Milei, dolarizasyonun mali disiplin dayatacağını ve bu nedenle gelecekteki yönetimlerin borçlarını ödemek için para basamayacaklarını garanti ettiğini söylüyor.
Sonuç
Arjantin ekonomisinde dolarizasyon tartışmaları sürüyor. Başkan Milei, 2025 yılı tamamlanmadan Arjantin Merkez Bankası’nın tarihe karışacağını garanti etse de, önümüzdeki yıl başkanın planlarının ne kadarını uygulayabileceğini herkese gösterecek.