1848 yılında gerçekleşen trajik bir kaza sayesinde, beynin farklı bölümlerinin farklı işlevlerden sorumlu olduğunu keşfedilebildi. Bu kaza yalnızca bireysel bir trajedi değil nörobilim dünyası için bir dönüm noktası olmuştur. Phineas Gage, hem psikoloji alanında hem de nörobilim alanında adından sıkça söz edilen eşsiz bir vakadır. Gage’in geçirdiği kaza, beyin hasarının insan davranışı üzerinde etkileri ve kişilik özellikleri üzerine etkisini incelemeye yönelik bir başlangıç noktasıdır.
Kaza Nasıl Meydana Geldi?
25 yaşında bir işçi olan Phineas Gage, Vermont’ta bir demiryolu inşaatında çalışıyordu. 13 Eylül 1848 tarihinde, kaya patlatma işlemi gerçekleştirilirken, demir çubuklardan biri yanlışlıkla kıvılcım oluşturdu ve barutun kontrolsüz bir biçimde patlamasına yol açtı. Patlama esnasında, 1 metre boyunda ve 3 santimetre çapında demir bir çubuk Phineas Gage’in sol yanağından girip kafatasının ön kısmından çıktı. Çubuk Gage’in beyin dokusuna ciddi oranda hasar verdi ve sol frontal korteks çok ciddi zarar gördü (Haas, 2001).
Kazanın hemen ardından Phineas bilincini kaybetmedi ve iletişim kurmaya devam edebildi. Gerekli tıbbi müdahalelerle, bu kazadan sağ kurtulmayı başarsa da hasarın yalnızca fiziksel olmadığı ilerleyen süreçte ortaya çıkacaktı.
Kişilik ve Davranış Değişiklikleri
Phineas Gage kaza öncesinde kibar, iş arkadaşları tarafından sevilen, sorumluluk sahibi, çalışkan ve güvenilir biri olarak tanımlanıyordu. Kazadan sonra, Gage’in karakteri öylesine farklıydı ki arkadaşları bu durumu ‘O artık Phineas değil’ olarak ifade etti (Macmillan, 2002). Gage kazadan sonra dürtüsel, sabırsız, öngörülemeyen bir karaktere sahip olmuştu. Genellikle kaba davranışlar sergiliyor, sosyal kurallara uymakta güçlük çekiyor ve dürtülerini kontrol etmekte başarısız oluyordu. Bu durum frontal korteksin özellikle karar verme, dürtü kontrolü ve sosyal davranışları düzenleme üzerinde rol oynadığını ortaya koymuş oldu.
Bilimsel Katkılar
Phineas Gage vakası sayesinde hem psikolojide hem de nörobilimde önemli çıkarımlar yapılmıştır. Özellikle frontal korteks ile ilgili işlevlerin ortaya çıkması için önemli bir vakadır. Frontal korteksin, beynin diğer bölümleriyle birlikte, kişilik, karar verme süreçleri, dürtü kontrolü, empati yeteneği gibi becerilerde rol oynadığı ortaya çıkmıştır.
Bu vakanın bir diğer özelliği, nöroplastisite kavramının ilk dönem çalışmalarından biri kabul edilmesidir. Phineas Gage kazadan sonra belirli zihinsel işlevlerini sürdürmeye devam edebildi. Bu vaka ile beynin hasar sonrasında bile belirli becerileri sürdürebileceği fikri, daha sonraki çalışmalarda yer edinmiştir (Skogsberg, 2021). Bunun yanında beyin hasarı durumunda bireysel farkındalık ve sosyal işlevsellik üzerine etkileri konusunda da çalışmalara konu olmuştur.
Sonuç
Phineas Gage’in hikayesi uzun yıllar boyunca araştırmacılar tarafından kapsamlı olarak incelenmiştir. Ancak bazıları vaka ile ilgili anlatılanların abartılmış olabileceğini öne sürer. Örneğin Macmillan (2002), Gage’in kaza sonrası hayatının çok da kötü gitmediğini hatta Gage’in yeniden iş bulduğunu belirtmiştir. Bu durum frontal korteks hasarı durumunda sonuçların bireylere göre farklılık göstereceğini ortaya koymuştur.
Sonuç olarak Phineas Gage psikoloji alanı ve nörobilim için bir dönüm noktasıdır. Onun yaşadığı trajik kaza, beynin fonksiyonlarını daha iyi tanımamıza, frontal korteksin işlevini anlamamıza yardımcı olmuştur.
Kaynaklar
Haas, L. (2001). Phineas Gage and the science of brain localisation. Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry, 71(6), 761.
Macmillan, M. (2002). An odd kind of fame: Stories of Phineas Gage. mit Press.
Skogsberg, K. A. (2021). Selective Serotonin Reuptake Inhibitors, Phineas Gage, and Stress and the Adolescent Mind.