
University of Silesia, Doktorant
Polonya, Avrupa Birliği (AB) Konseyi dönem başkanlığını Macaristan’dan devralarak 30 Haziran 2025’e kadar AB’nin liderliğini üstleniyor. Bu görev, Polonya için ikinci kez üstlendiği bir sorumluluk olmasının ötesinde, uluslararası zorluklarla örülü bir dönemde gerçekleşiyor. Devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı, dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler ve enerji krizleri, Polonya’nın AB içindeki ağırlığını artırması için hem bir fırsat hem de bir sınav niteliği taşıyor.
Güvenlik Öncelikleri ve Enerji Krizi
Polonya’nın dönem başkanlığında belirlediği ana tema güvenlik. Ancak bu, yalnızca askeri savunma ile sınırlı değil; enerji, gıda, ekonomik, sağlık, bilgi ve sivil güvenlik gibi çok boyutlu bir yaklaşımı kapsıyor. Doğu Kalkanı projesi gibi savunma kapasitesini artırmaya yönelik projeler, AB’nin sınır güvenliğini sağlamada kritik rol oynayacak. Bunun yanı sıra, enerji güvenliği, Rusya’ya bağımlılığı azaltacak yeni enerji politikalarını devreye sokmakla sağlanmaya çalışılacak.
Artan enerji fiyatlarıyla birlikte Polonya, enerji tedarikinde bağımsızlığı savunmaya devam edecek. Bu bağlamda, ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sevkiyatına öncelik verilmesi ve Rusya’nın enerji sahasındaki etkisinin azaltılması öncelikli hedefler arasında. Ancak, Macaristan ve Slovakya gibi farklı görüşlere sahip ülkeler, bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırabilir.
AB’nin Doğuya Genişleme Stratejisi
Polonya, AB genişleme politikalarına güçlü bir şekilde bağlı kalacağını açıkladı. Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve Batı Balkan ülkeleri ile ilgili entegrasyon süreçleri, dönem başkanlığının ana gündem maddeleri arasında. Polonya, Ukrayna’nın AB üyeliği için katılım müzakerelerine başlamayı desteklemekle birlikte, bu süreçteki tarımsal ve ekonomik sorunları, özellikle Mayıs 2025’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraya bırakmayı planlıyor.
Ancak Polonya halkı arasında, Ukrayna’nın AB üyeliği konusundaki endişeler derin. Tarımsal rekabet ve tarihsel gerginlikler, kamuoyunda bir direnç oluşturuyor. Buna rağmen, Ukrayna’nın Polonya’nın jeostratejik çıkarları açısından kilit bir role sahip olduğu açık. Varşova, Rusya’nın genişleme tehdidine karşı bir tampon bölge olarak Ukrayna’yı desteklemeyi sürdürüyor.
Transatlantik İlişkiler ve ABD ile İşbirliği
Polonya’nın ABD ile olan ilişkileri, dönem başkanlığı boyunca stratejik önemini koruyacak. Trump’ın yeniden başkanlık yarışında olması, Polonya iç siyasetinde tartışmalara neden olmuş olsa da, Trump’ın önceki döneminde Polonya’ya verdiği destek, ilişkilerin temellerinin sağlam olduğunu gösteriyor. Polonya, savunma bütçesinin büyük bir kısmını ABD askeri teçhizatına ayırarak Washington ile işbirliğini derinleştiriyor. Ayrıca, Polonyalıların çoğunluğu, ABD’yi AB’nin en önemli müttefiki olarak görmeye devam ediyor.
İç Siyaset ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Polonya’nın AB Konseyi dönem başkanlığı, aynı zamanda iç siyasette kritik bir döneme denk geliyor. Mayıs 2025’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri, hükümetin dış politika kararlarını etkileyecek bir faktör. Koalisyon hükümetinin yanı sıra, muhalefetteki PiS partisinin Trump ile geçmişteki yakın ilişkileri, ABD seçimlerinin Polonya siyasetine etkisini artırıyor.
Dönem başkanlığı, Polonya’nın AB içinde liderlik iddiasını güçlendirme fırsatı sunarken, içerideki bölünmüşlük ve dış politikadaki karmaşıklık, süreci zorlaştırıyor. Polonya’nın, Ukrayna ve diğer genişleme adayları ile ilgili müzakerelerde başarı sağlayıp sağlayamayacağı, ülkenin Avrupa’daki gelecekteki rolünü belirleyecek.
Sonuç
Polonya’nın AB Konseyi dönem başkanlığı, yalnızca AB’nin doğuya genişleme stratejisi açısından değil, küresel güvenlik ve enerji politikaları bakımından da kritik bir dönemi temsil ediyor. Bu süreç, Polonya’ya AB içinde daha güçlü bir liderlik rolü oynama fırsatı tanıyor. Ancak, bu rolü ne ölçüde yerine getirebileceği, Polonya’nın hem iç hem de dış politikasında alacağı kararlarla şekillenecek.
Polonya, “gdzie dwóch Polaków tam trzy opinie” (İki Polonyalının olduğu yerde üç farklı fikir vardır) deyişini doğrularcasına, zorlu bir liderlik sınavı verecek gibi görünüyor.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı