İletişim Çalışmaları Uzmanı
Haber
Ankara’nın savunma bakanı, Nisan 2022’den bu yana yürütülen operasyonun kış gelmeden tamamlanacağını ve PKK teröristleri için stratejik olarak hayati önem taşıyan Kuzey Irak bölgesinin tamamen kontrol altına alınacağını söyledi. (dailysabah.com, 12.07.2024)
POLSAM Haber Analizi
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin kış gelmeden Kuzey Irak’ta stratejik açıdan kilit öneme sahip bir bölgeyi PKK teröristlerinden temizlemeyi planladığını açıkladı. Bu açıklama, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını ve bölgesel güvenlik stratejilerini yeniden şekillendirme amacına yansıtmaktadır. Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesini ele geçireceğini ve devam eden Pençe-Kilit Harekatı’nı Kasım ayına kadar tamamlayarak dağlardaki PKK varlığına son vereceğini söyledi.
Gara bölgesi PKK’nın Kandil Dağları’ndaki ana karargâhı ile Suriye’deki YPG unsurları arasındaki stratejik bir geçiş noktasıdır. Bu nedenle bu bölgenin kontrol altına alınması PKK’nın hareket kabiliyetini ve lojistik desteğini ciddi şekilde kısıtlayacaktır. Bu anlamda PKK’nın lojistik ve operasyonel kapasitesinin zayıflaması, örgütün uzun vadede etkinliğini kaybetmesine ve bölgedeki tehditlerin azalmasına yol açacaktır. Türkiye bu operasyonlarla PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığını tamamen sona erdirmeyi ve Suriye ile Kandil Dağları arasındaki bağlantıyı kesmeyi hedefliyor. Türkiye’nin operasyonları PKK’nın ülke içindeki varlığının neredeyse yok etme noktasına getirdiğinden, PKK operasyonlarının büyük bir bölümünü, Erbil’deki Türkiye sınırının yaklaşık 40 kilometre güneydoğusunda yer alan Kandil Dağları’ndaki kalesi de dahil olmak üzere Kuzey Irak’a taşımıştır. Bu operasyonlar, PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığını sona erdirmeyi ve Suriye ile Kandil Dağları arasındaki bağlantıyı kesmeyi amaçlamaktadır. Bakan Güler’in de belirttiği gibi, “Son 30 yıldır ulaşamadığımız PKK bölgesine şimdi girdik.” Bu ifade, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını ve operasyonların ciddiyetini göstermektedir. Türkiye’nin askeri stratejisi, PKK’nın hareket alanını daraltmak ve terör örgütünün lojistik destek hatlarını kesmektir. Bu hamle ise Türkiye’nin uzun vadeli güvenlik stratejilerinin bir parçasıdır ve sınır ötesi operasyonların yoğunluğunu artırarak terör tehdidini minimize etmeye çalışmaktadır. Türkiye, sınırlarından gelen terör tehdidini minimize etmek için Irak ve Suriye sınırı boyunca 30-40 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu güvenlik koridoru, teröristlerin Türkiye’ye sızmasını engelleyecek ve sınır bölgelerindeki güvenliği arttıracaktır.
Güvenlik koridoru, terör saldırılarına karşı kalıcı bir savunma hattı oluşturacak ve sınır ötesi tehditleri minimize edecektir. Türkiye’nin bu stratejisi, sınır güvenliğini sağlamak ve PKK’nın sınır ötesi saldırılarını önlemek için kritik bir öneme sahiptir. Güler, hava koşullarının operasyonları zorlaştırdığını kaydetti. Bu nedenle operasyonun kış gelmeden tamamlanması planlanıyor, çünkü hava koşulları dağlık bölgelerde askeri operasyonları zorlaştırıyor. Gara bölgesi, zor coğrafi koşullara sahip olup, teröristlerin saklanma ve savunma için avantajlı olduğu bir bölgedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) şimdiye kadar elde ettiği başarılar arasında PKK’nın dağlık mağaralarda inşa ettiği sığınakları tespit etmek ve teröristleri etkisiz hale getirmek olmuştur.
Bakan Güler, “Operasyon bölgemize giren teröristleri burada etkisiz hale getiriyoruz ve birçoğu da askerlerimizi görünce kaçıyor” diyerek aslında operasyonun zorluklarını ve başarısını ifade etmektedir. Teröristlerin kaçması, operasyonların başarıya ulaştığının ve PKK’nın ciddi şekilde zayıflatıldığının bir göstergesidir. Ayrıca hava koşulları ve coğrafi zorlukların operasyonların sürdürülebilirliği ve başarı oranını etkileyen önemli faktörler olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik sınır ötesi operasyonları, bölgesel ve uluslararası düzeyde çeşitli tepkilere yol açmıştır. Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBY) ile Türkiye arasındaki ilişkiler, bu operasyonlar nedeniyle karmaşık bir hal almıştır. KBY, PKK’nın bölgedeki varlığını tamamen sona erdirmek için Türkiye ile iş birliği yapma eğiliminde olsa bile, merkezi Irak hükümeti bu konuda daha temkinli bir tutum sergilemektedir. Irak hükümeti, Mart ayında PKK’yı yasaklı örgüt olarak ilan etmiş ve Nisan ayında Zaho bölgesinde iki askeri üs kurarak Türkiye ile iş birliğini artırma çabalarına girmiştir. Fakat, bu iş birliğinin sınırlı olduğu ve bölgedeki PKK varlığını tamamen ortadan kaldırmak için yeterli olmadığı görülmektedir. Bu durum, esas olarak Türkiye’nin Kuzey Irak’taki askeri operasyonlarını sürdürmesine neden olmaktadır. Türkiye’nin ABD ve Avrupa Birliği ile olan ilişkileri de bu operasyonlar bağlamında önemli bir unsur olarak görülmektedir. ABD ve AB, PKK’yı terör örgütü olarak tanımakla birlikte, Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki askeri operasyonunu eleştirmektedirler. Esas olarak bu durum, Türkiye’nin terörle mücadelede uluslararası destek arayışını zorlaştırmaktadır. Türkiye, operasyonlarının sadece terörle mücadele amacı taşıdığını vurgulasa bile, uluslararası kamuoyunda bu operasyonların bölgesel istikrarı tehdit edebileceği endişeleri bulunmaktadır. Türkiye’nin Kuzey Irak’taki askeri operasyonları, PKK’nın bölgedeki etkisini kırma ve sınır ötesi güvenliği sağlama hedefi doğrultusunda kritik bir noktaya gelmiştir. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in vurguladığı gibi, bu operasyonlar PKK’nın lojistik ve operasyonel kapasitesini zayıflatmayı ve örgütün Kuzey Irak ile Suriye arasındaki stratejik bağlantısını kesmeyi amaçlamaktadır. Ancak hava koşulları ve coğrafi zorluklar, operasyonların sürdürülebilirliğini ve etkinliğini belirleyen önemli etkenlerdir. Türkiye, operasyonlarını kış gelmeden tamamlamayı planlamakta ve bu süreçte elde ettiği başarılar, PKK’nın dağlık alanlarda inşa ettiği sığınakların tespit edilmesi ve etkisiz hale getirilmesiyle desteklenmektedir. Uluslararası kamuoyunda, Türkiye’nin terörle mücadele eylemlerinin bölgesel istikrarı tehdit edebileceği yönündeki endişeler ise, Türkiye’nin uluslararası destek arayışını zorlaştırmaktadır. Sonuç olarak Türkiye’nin Kuzey Irak’taki stratejik operasyonları, PKK’nın hareket alanını daraltarak ve sınır ötesi bağlantıları keserek terör tehdidini minimize etmeyi amaçlamaktadır.