ULUSLARARASI HUKUK BAĞLAMINDA GAZZE’YE YÖNELİK AMBARGONUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ayçe Aleyna HATİ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi- Uluslararası İlişkiler

Gazze şeridi, 2007 yılından itibaren İsrail tarafından yoğun bir ambargoya maruz kalmaktadır. Bu ablukayla birlikte; kara, deniz, hava yollarıyla giriş çıkışlar kısıtlanmış ve yaklaşık 2 milyon nüfusu olumsuz yönde etkilemiştir. Uygulanan ambargo, uluslararası hukukta büyük tartışmalara yol açmıştır. Bu yazıda ambargonun tarihçesi, uluslararası hukuk boyutu, sivillere ve uluslararası kamuoyuna etkisi incelenecektir.

Gazze’ye yönelik ambargo, 2006 yılında Hamas’ın seçimleri kazanmasıyla başlamıştır. Ardından İsrail 2007’de Gazze’yi “düşman bölge” ilan etmiş ve kara ablukasını devreye sokmuştur. Bölgeyi küreselden izole etmiştir. İçeriye girecek gıda, sağlık, yakıt gibi malzemelerin girişini kısıtlamıştır. Yılın sonunda ve 2008 yılı boyunca süren çatışmalarla beraber İsrail bu sefer Gazze’ye yönelik deniz ablukasını devreye sokmuştur. Resmiyette ise İsrail bu ablukalarının sebebinin bölgeye silah akışını durdurmak olduğunu belirtse de uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere ve eleştirilere yol açmıştır. Nihayetinde abluka temel kısıtlamalarla günümüze kadar devam etmektedir. (Ercümen, 2016)

Uluslararası hukuk, ambargo uygulamasında belirli sınırlar çizmiş ve uyulması gereken şartları belirlemiştir. Buna göre; kararın verilmesi, tarafsız şekilde uygulanması, askeri gereklilik ilkesine uygun olması gibi koşulların sağlanması gerekmektedir. 1994 tarihli “San Remo El Kitabı’na göre ablukaya alınan bölgedeki sivil halkın açlığa mahkum olmaması ve askeri çıkarların halkın üzerine çıkmaması önemlidir. 1949 tarihli “Dördüncü Cenevre Sözleşmesi” 33. Maddesine göre abluka bölgesindeki sivil halkı ‘toplu cezalandırma’ olgusu kesin olarak yasaklanmıştır. (Canadians for Justice and Peace in the Middle East, 2011)

Gazze ablukasının bu hukuki ölçütlere uyumlu olup olmadığı ile ilgili bazı eleştiriler mevcuttur. İsrail, bölgede Hamas örgütüyle süregelen çatışmalardan dolayı ablukayı meşru müdafaa kapsamında güvenlik amacıyla gerçekleştiğini söylemiştir. 2011 yılında BM Genel Sekreteri Palmer Paneri bu ablukanın uluslararası hukuka uygun bir müdahale olduğunu belirtmiştir. Ancak BM İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan tarafsız uzmanlar, bu ablukanın insancıl hukuk kapsamında bir açık olduğunu belirtmişlerdir ve hukukçular ise sivillere yönelik ağır kısıtlamaların işgal hukukuna da aykırı olduğunu söylemişlerdir. (Erakat, 2012)

Ambargonun en etkileyici sonuçları yine Gazze’nin sivil halkı açısından olmuştur. Uzun süreli kısıtlamalar bölgede istihdamı büyük ölçüde azaltmış, yoksulluk rekor seviyelere gelmiştir. Gazze halkının üçte ikisi yardıma muhtaç hale gelmiştir. Bölgedeki temel hizmetler zarar görmekle birlikte, halkın temiz suya, beslenmeye ve sağlık hizmetlerine erişimi ciddi oranda kısıtlanmıştır. “Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC)” bu yapılan müdahalenin Gazze halkı için yersiz bir cezalandırma olarak gördüklerini ve İsrail’in insancıl hukuk yükümlülüklerini ihmal ettiğini; uyguladıkları ‘kapatma politikası’nın insani bir krize yol açtığını belirtmişlerdir. (International Committee of the Red Cross, 2010)​

Ambargo, BM ve birçok uluslararası örgüt tarafından kınanmış ayrıca 2009 yılında çıkan BM Güvenlik Konseyi’nin 1860 sayısında Gazze’ye insani yardım sağlanmasını ve devam eden sürede BM Genel Sekreterliği, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından ablukanın kaldırılması için uyarılarda bulunmuşlardır. Karar, İsrail ve Hamas arasında kalıcı barış sağlanması, İsrail’in askeri güçlerinin bölgeden geri çekilmesini talep etmiştir. Ayrıca Gazze’ye insani yardımların engelsiz bir şekilde kesintisiz ulaştırılmasını desteklemiş ve BM üye devletlerini insani yardım için desteklemeye çağırmıştır. (United Nations General Assembly, 2009)

Sonuç olarak, Gazze’ye yapılan abluka yaklaşık on beş senedir bölgenin yapısını şekillendiren bir olgu haline gelmiştir. Uluslararası hukuk bağlamında bakıldığında, bu müdahalenin meşruiyeti açısından ciddi tartışmalar meydana gelmiştir. Gerek insancıl hukuk ilkeleri, gerekse insan hakları mevcut durumun aşırı bir uygulama olduğunu kanıtlar niteliktedir. BM ve uluslararası örgütlerin ifadelerine bakıldığında, hukuka aykırı bir cezalandırma ve büyük bir insani krizle karşı karşıya olunduğu belirtilmiştir. Güvenlik, insani ve hukuki yükümlülükler arasında bir dengesizlik oluşmuştur. Bu durumda müdahale için kalıcı çözüm ise, hukuka uygun bir şekilde ablukanın kaldırılması ardından iki tarafın da çıkarlarını gözeten siyasi bir uzlaşmaya bağlı olduğu söylenmektedir. (Anadolu Ajansı, 2022)

Kaynakça

Anadolu Ajansı. (2022, 21 Haziran). BM’den Gazze ablukasının tamamen kaldırılması çağrısı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/bmden-gazze-ablukasinin-tamamen-kaldirilmasi-cagrisi/2619311 (Erişim Tarihi: 16.04.2025)

Canadians for Justice and Peace in the Middle East. (2011, September). The Palmer Report on the Gaza Flotilla Incident. CJPME Factsheet No. 137. https://www.cjpme.org/fs_137 (Erişim Tarihi: 14.04.2025)

Ercümen, M. A. (2016, 22 Şubat). Uluslararası Hukukta Abluka ve Gazze Şeridi. İNSAMER. https://www.insamer.com/tr/uluslararasi-hukukta-abluka-ve-gazze-seridi_257.html (Erişim Tarihi: 15.04.2025)

Erakat, N. (2012). It’s Not Wrong, It’s Illegal: Situating the Gaza Blockade Between International Law and the UN Response. UCLA Journal of Islamic and Near Eastern Law, 11(37), 37–71. SSRN. https://ssrn.com/abstract=2214163

International Committee of the Red Cross. (2010, June 14). Gaza blockade violates international law: ICRC. JURIST. https://www.jurist.org/news/2010/06/gaza-blockade-violates-international-law-icrc/ (Erişim Tarihi: 16.04.2025)

Reuters. (2011, 13 Eylül). U.N. experts say Israel’s blockade of Gaza illegal. https://www.reuters.com/article/world/un-experts-say-israels-blockade-of-gaza-illegal-idUSTRE78C59R/ (Erişim Tarihi: 17.04.2025)

United Nations General Assembly. (2009, January 16). General Assembly demands full respect for Security Council resolution 1860 calling for immediate Gaza ceasefire, as emergency session concludes (Press Release GA/10809/Rev.1). https://press.un.org/en/2009/ga10809.doc.htm

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Yazar Ayçe Aleyna Hati

Diğer Yazımız

POLSAM BİLİM KURULU ÜYESİ PROF. DR. AYHAN ALTINTAŞ’A BÜYÜK ÖDÜL

3 Mayıs 2025 tarihinde Mersin Radisson Otel’de düzenlenen Ulusal Sağlık ve Başarı Ödülleri töreninde, sağlık …